Kayseri’nin gönül insanı Cemil Baba merhum, sabahları çarşıyı boydan
boya gezermiş. Esnaflar ona saygı ve sevgi gösterirler, izzet ikramda
bulunurlar, bu konuda da birbirleriyle yarışırlarmış. O sırada çarşıya
yeni bir esnaf gelmiş. Cemil Babaya esnafın bu ilgisini yadırgamış.
Cemil Babanın kılık kıyafetine bakmış, beğenmemiş. Kirlide keramet mi
olur demiş. Yüzünü başka tarafa çevirip Cemil Babayı görmezlikten
gelmiş.:
-Şu kirliye herkes Cemil Baba deyip ayağa kalkıyor,diye de
esnafı ayıplamış. O gece adam rüya görmüş. Rüyada dört kişi adamı
tuttukları gibi, bir Camiikebir’in minaresine, bir Kurşunlu’nun
minaresine, bir Bürüngüz Camiinin minaresine çıkarmışlar ve “atalım mı
aşağı” diye de adamı minareden sallandırıyorlarmış. Adam sabaha kadar
ölüm kalım mücadelesi vermiş. Korkudan ölecekmiş neredeyse. Sabahleyin
kan ter içinde uyanmış, güç bela dükkanını açmış. Bakmış, karşıdan
Cemil Baba geliyor. Hemen koşup sarılmış::
-Buyur baba bir çay, bir soğukluk ikram edeyim. Cemil Baba, adamın yüzüne bakmadan::
-Minareyi görmeseydin, aklın başına gelmezdi len.. demiş