Hayal alemini hep güzel sanmıştı.orada herkes mutlu,zengin,rahattır
diye geçiriyordu hep aklından.aslında 'hayal alemi' diye bir yerin olup
olmadığını da bilmiyordu ama eğer varsa,oraya gitmeyi Disneyland'a
gitmeye trercih ederdi Küçük Steve.daha 8 yaşındaydı.düşleri hep
mutluluk çerçevesi içinde oluşuyordu,aksini daha önce hiç düşünmemişti
bile.Çerçevenin içindeki görüntü bir çok farklı şekildeydi ama hepsinde
'mutlu'ydu.diğer insanlarında hep mutlu hayaller kurduğunu
düşünürdü.Çünkü kendisi kötü hayaller kurmazdı,neden kötü şeyler hayal
etsinki,bu çok saçmaydı..
Bir gün 'hayal alemi'ne (tabi öyle bir
yer varsa) gitmeyi ne kadar çok istediğini düşündü.gün boyu düşündüğü
tek şey buydu neredeyse.annesi 'küçük çubuk' 9'da 'büyük çubuk'ta 12 de
olunca yatmasını söylerdi önceleri ama artık söylemesine gerek kalmadan
Stephen'ı yatakta buluyordubayan Cildveld.Her gece olduğu gibi
pijamalarını giydi,yorganı dizlerine kadar çekip oturdu.''Tanrım,lütfen
'Hayal Alemi'ne gideyim.Lütfen Tanrım.'' diye duasını etti.Ancak bu
sefer daha çok istemişti bunu,ilk defa bu kadar çok.
Rüzgar
pencereye çarpıyor,çatıda ıslık sesi çıkartıyordu.Dışardaki yaprakların
hışırtısını dinledi bir süre ve kendini yavaşça uykunun yuöuşak
kollarına bıraktı.
Rüyasında büyümüştü.Tıpkı babası gibi takım
elbise giymiş,babasının iş yerine doğru gidiyordu.Birden içini bir
sevinç kapladı.Babası işini çok severdi,mutluydu ve kendiside babası
gibi bir avukat olmak isterdi bu yüzden.Ve işte olmuştu.Birden şu an
yatağında uyumakta olan,8 yaşındaki Küçük Steve geldi rüyaya.Ne
yapacağını şaşırmıştı.Adım atmaya çalıştı ve
evt,yürüyebiliyordu,rüyasının içine girmişti ! Durdu.Etrafına
bakındı.Bürodaydı halen,babasının bürosunda.Ama koltukta oturan
kendisiydi,biraz önce rüyasında gördüğü,büyümüs Steve vardı masanın
başında.İşte o an neler olduğını anladı.Rüyasındaydı.Yani 'Hayal
Alem'ndeydi..
alıntı