Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Afacanlar Çetesi İpek ONGUN

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
By Emrex
Administratör
Administratör
By Emrex


Erkek
Mesaj Sayısı : 498
Yaş : 31
İş/Hobiler : Site
Lakap : Emre-X
Takımım : Afacanlar Çetesi İpek ONGUN Fenerb10
Ruh Halim : Afacanlar Çetesi İpek ONGUN Images12
--> : Afacanlar Çetesi İpek ONGUN Girisyapfq6
--> : Afacanlar Çetesi İpek ONGUN Kayitol
Kayıt tarihi : 15/06/08

Afacanlar Çetesi İpek ONGUN Empty
MesajKonu: Afacanlar Çetesi İpek ONGUN   Afacanlar Çetesi İpek ONGUN Icon_minitimePaz Ekim 19, 2008 9:24 pm

KİTABIN ÖZETİ :

Gökkuşağı Savaşçıları; Asena, Berk, Defne, Zeynep, Sinan, Tolga, Argun ve maskotları Ahbap

Birbirlerini
candan seven, birbirleri için hiçbir şeyi yapmaktan kaçınmayan, her
zaman iyi şeyler yapmak isteyen, haşarı, heyecanlı bir grup ortaokul
öğrencisi, çocuk çetesi ve onların birlikte yaşadığı olaylar.

Asena
ve arkadaşları rehberlik dersi öğretmenleri Onur öğretmenin okullarının
100. Yılı ile ilgili bir şeyler düşünmelerini istemesi üzerine
Asena’nın evinde toplanıp nasıl bir şey yapılacağını düşünmeye
başlarlar. Defne yapılacak şeyin hem yararlı hem de güzel olmasını
düşünerek kütüphanenin en iyi fikir olacağını düşünür. Okullarında
kütüphane yoktur. Bu fikir savaşçılar tarafından çok beğenilir ve bu
fikirlerini Onur öğretmene anlatırlar. Onur öğretmen bu fikri çok
beğenir ama yapılması düşünülen kütüphane gerçekten çok masraflı ve zor
bir iştir. Bu yüzden müdür beyi ikna etmek gerçekten zor olacaktır.
Defne’nin aklına okulun arkasındaki küçük metruk ev gelir ve bunu
öretmenine söyler. Savaşçılar öğretmenleriyle okulun arkasındaki o eve
giderler. Onları okulun bahçıvanı Hasan Efendi karşılar. Fakat bu
karşılaşmadan hiç memnun olmamış gibidir. Onur öğretmen o metruk evi
çok beğenir. Tam istedikleri gibi bir yer olduğunu görür. Ama
bahçıvanın orayı onlara göstermek istemeyişine de bir anlam
verememiştir. Onur öğretmen öğretmenler toplantısında bu fikri ortaya
atar. Öğretmenlerde bu fikri beğenir. Ama müdür yardımcısı o binanın
çok eski olduğunu orada her an bir kaza olabileceğini söyleyerek bu
fikri onaylamaz. Bunu öğrenen Gökkuşağı Savaşçıları çok üzülürler,
özelliklede Defne. Çünkü fikri bulanda evi gösterende odur. Bir anlam
veremedikleri bu olaya inanmak istemezler. Aradan birkaç gün geçtikten
sonra savaşçılardan biri olan Zeynep o evi tekrar görmeye karar verir.
Eve yaklaşınca iki kişinin birlikte konuştuğunu görür ve gizlice onları
dinler. Konuşanlardan biri Hasan Efendi’dir. Ama diğerini tanıyamaz. Bu
olayı hemen savaşçılara anlatır. Savaşçılarda bu olayı incelemeye karar
verirler. Berk ve Asena birkaç gün sonra gizlice eve girerler. Fakat
evde çok önemli bir şey yoktur. Bir çalışma masası ve büyük bir şömine
vardır. Berk şöminenin içine girer ve orda gördüğü halkayı kendine
doğru çeker. O anda gizli bir geçit açılıverir. Berk şaşırmıştır. Tam
geçide girerken Asena ıslık çalarak bahçıvanın geldiğini haber verir. O
da geçidi kapadıktan sonra hemen evden çıkar. Koşarak okula giderler.
Bu önemli olayı savaşçılarla paylaşmaları gerekiyordur. Bu olaydan
sonra hemen toplantı çağrısı yapılır. Aynı akşam Asena’nın evinde
durumu tartışırlar. Ve oraya bir kez daha girmeye karar verirler.
Bahçıvanın orda olmadığı bir gün gizlice eve girerler. Gizli geçidi
açıp sonuna kadar giderler. Tünelin sonunda merdivenlerden inince gizli
bir iskele görürler. Çok şaşırarak oradan ayrılırlar. O esnada evin
içinde ki masayı kurcalarken gizli bir köşesinde bir defter bulurlar
onu da alıp oradan ayrılılar. Artık okulda bazı kötü işlerin döndüğünü
anlamışlardır. Böylece Hasan Efendi’yi takibe almaya karar verirler.
Savaşçılardan biri müdür yardımcısının okuldan çok hızlı çıktığını
görüp onu takip etmeye kararverir. Onu pek tekin olmayan bir semtte ki
lunaparka girerken görür. Kışın ortasında orada ne işi vardır diye
düşünüp içeri girer. Onu biriyle konuşurken görür. Bu durumu
arkadaşlarına anlatır. Sonunda bu işin çok tehlikeli bir olay olduğuna
ikna olurlar ve Hasan Efendi’yle müdür yardımcısını suçlayacak kuvvetli
delilleri olmadığını görürler. Onun için Asena o metruk evi bir gece
gözlemeye arkadaşlarıyla birlikte karar verirler. Kararlaştırdıkları
gece dedesine arkadaşı Sinan'da kalacağını söyler ve o eve gider. Güzel
bir yere gizlenir. Gecenin ilerleyen saatlerinde denizden bir motor
sesi duyulur. Saklandığı yerden çıkıp denizin kenarındaki ağacın üstüne
çıkar. Konuşmalardan Hasan Efendi’nin de orda olduğunu ve kaçakçı
olduklarını anlamıştır. Ertesi gün arkadaşlarına duyduklarını anlatır.
Onlarda korkmuşlardır. Artık kendilerinin yapabileceği bir şey
kalmamıştır. Durumu birilerine anlatmaları gerekiyordur. Bunu idareye
anlatamıyorlardır Çünkü birkaç öğrencilerin lafına mı güveneceklerdir
yoksa müdür yardımcısına mı? Herkes ne yapabileceklerini düşünürken
Asena’nın aklına Süha ağabeyi gelir. Çünkü ordu istihbarat biriminde
çalışmaktadır. Hemen Süha ağabeyini yemeğe davet eder. Oda Asena'yı
kıramayarak yemeğe gelir. Asena ona yaşadıkları bütün her şeyi birer
birer anlatır ve defteri gösterir. Süha ağabeyi bu işle ilgileneceğini
söyler ve ona bir daha o eve gitmemelerini söyler.

Asena ve Berk
aldıkları defteri yerine koymak isterler. Çünkü onların durumu fark
edip kaçmalarını şstemezler. Bu yüzden bir öğlen arasında o eve
giderler. Çevre çok sessizdir. Asena eve girer tam defteri bırakıyordur
ki arkasında Hasan Efendi’yi görür. Hasan Efendi Asena’yı yakalar
bağlar. O esnada Berk’in ıslığını duyulur Hasan Efendi Asena’ya ona
gitmesini söyler yoksa ikinizi de öldüreceğini söyler. Asena’da Berk’e
açık kapıdan kafasını uzatarak gitmesini ister ve hemen geleceğini
söyler. Berk gökkuşağı işaretini yapar Asena ise karşılık vermez. Bu
kuraldır işarete karşılık verilir. Yinede sırtını döner ve okula gider
Asena’nın dönmediğini görünce gerçekten çok telaşlanır ve Sinan’la
birlikte Asena’nın evine giderler. Dedesine durumu baştan sona
anlatırlar. Dedesi Süha’yı telefonla arar Süha hemen eve gelir ve
çocukları dinler. Çocukları evlerine gönderir. Bu arada o evde Asena
zor anlar yaşıyordur. Hasan efendinin kaçakçılıkla ilgili bir çok şeyi
açık açık konuşmasından dolayı oların son işi olduğunu ve durumunun hiç
parlak olmadığını anlar. Okulun çıkış zilinden sonra eve doğru birinin
yaklaştığını görürler. İçeri girdikten sonra müdür yardımcısını
karşısında görünce küçük dilini yutacaktır. Akşamın ilerleyen
saatlerine kadar beklerler. Motor getirdiği malları almak için gizli
geçitten inip aşağı inerler. Çocuğun başına Ahmet’i bırakmışlardır.
Dışarıdan köpek sesleri geliyordur. Ahmet köpeği kovalamak için kapıya
çıkar ve Süha ağabeyin yumruğuyla bayılır. İçeri girer ve Asena’yı
iplerden kurtarır O arada gizli geçitten yukarıya çıkan müdür
yardımcısı ve Hasan Efendi silahını onlara doğrulturlar. Süha ağabey
yapacakları bir şey olmadığını kaçamayacaklarını kararlı bir sesle
söyler. Herkesin yolu açmasını söyler ve Asena’yı tutarak kapıya doğru
yürürler. Dışarıya çıktıkları anda Ahbap Hasan Efendi’nin üstüne atlar
ve o anda silah patlar. Süha ağabeyde müdür yardımcısını yakalar ve
kelepçeler. Kimsenin canı yanmadan bu olayı sonuçlandırmışlardır.
Sadece Ahbap’ın tırnağını bir kurşun sıyırıp geçmiştir. Suçlular
adalete teslim edilmiştir ve Süha ağabeyle Asena eve giderler. Ailesi
de Asena’yı sağ salim görünce çok sevinirler.

İlerleyen günlerde
her şey açıklığa kavuşmuştur hatta müdür bey müdür yardımcısından
şüphelenip onunla ilgili araştırma yapmıştır, böyle birinin olmadığını
sahte belgelerle atandığını öğrenmiştir zaten bu durumu ilgili
makamlara da bildirmiştir.

Müdür bey Gökkuşağı savaşçılarını
çağırıp onlara çok teşekkür eder. Ama gördükleri bu olayları kimseye
bildirmeden çözmeye çalışmalarına çok kızar ve azarlar. Ama yinede
yaptıkları işleri ne kadar zor olduğunu tekrar söyler. Okula bir
kütüphane yaptırma fikrini ortaya atmalarından sonraki gelişmeler
gerçekten çok ilgi çekicidir. Süha ağabeyi Asena’ya anlattığına göre
sigara ve içki kaçakçılığı yapıyorlardır. Bunun için okuldan daha iyi
bir yer olamaz. Bu kaçakçıları yakalattıkları için gökkuşağı
savaşçılarına bir ödül verilecektir. Onur öğretmen Asena ve
arkadaşlarını rehberlik sınıfına çağırır. A sınıfının bütün öğrencileri
teneffüs arasında rehberlik sınıfındadır. Onur öğretmen" kütüphane
fikrini öğretmenler toplantısında kabul ettirir. Ailenize konuyla
ilgili bilgi verilecek ve yardım istenecek, bunu da bayrak töreninde
müdür bey söyleyecek "der. Çocukların hepsi sevinç içindedir.

Bayrak
töreninde müdür bey 100. Yıl için düzenlenen fikirler yarışmasını Orta
II A sınıfının fikrini kabul edildiğini ve A sınıfını tebrik eder. A
sınıfının öğrencileri ise kazandıkları ödülü kütüphane yapımı için
hediye edeceklerini söyler.

Şimdi gökkuşağı savaşçıları
kütüphane fikrini kabul ettirmişlerdir ve zorlu bir mücadeleden sonra
tekrar eski hayatlarına döneceklerdir. Bu da onları üzüyordur. Ama
gökkuşağı savaşçıları her zaman olacaktır. Kim bilir yine böyle
heyecanlı olaylar yaşayabilecekler ve har zaman birlikte olacaklardır.

Sonuç
olarak; daha çok çocuk niteliği taşıyan bu kitapta birden fazla ana
düşünce vardır. Öncelikle dostluk ve arkadaşlığın ne kadar önemli bir
kavram olduğu birlikte hareket eden insanların, çocuk bile olsalar her
çeşit zorluğa, sıkıntıya karşı kuvvetli olmayı, engelleri aşmayı,
zorlukların üstesinden daha kolay gelmeyi öğretiyor. İnsanların
savundukları fikirleri sonuna kadar sahiplenmelerini o fikri
gerçekleştirmek için elinden geleni yapmaları gerektiğini öğretiyor.
Ama insanlar çocukta olsa yetişkinde olsa her zaman her şeyin
üstesinden gelemez. Bunun için her insan arkadaşlığa ve yardıma
muhtaçtır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://meydan.forumm.biz/Meydan-Forum-h1.htm
 
Afacanlar Çetesi İpek ONGUN
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kol10 FoRuM :: Ödevler,Tezler,Konu Anlatımları :: Kitap Özetleri-
Buraya geçin: