Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Pragrafta Anlam

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
By Emrex
Administratör
Administratör
By Emrex


Erkek
Mesaj Sayısı : 498
Yaş : 31
İş/Hobiler : Site
Lakap : Emre-X
Takımım : Pragrafta Anlam Fenerb10
Ruh Halim : Pragrafta Anlam Images12
--> : Pragrafta Anlam Girisyapfq6
--> : Pragrafta Anlam Kayitol
Kayıt tarihi : 15/06/08

Pragrafta Anlam Empty
MesajKonu: Pragrafta Anlam   Pragrafta Anlam Icon_minitimeC.tesi Ekim 25, 2008 1:51 pm

Paragrafın Yapısı : Paragraflar genel olarak üç bölümden oluşur.

Giriş Bölümü :

Giriş Cümlesinin Özellikleri : Giriş cümlesinde konu ve konuya bakış açısı belirtilir. Giriş cümlesi:

ü Kısa ve ilgi çekici bir cümledir.

ü Bağlayıcı öğelerle başlanmaz.

ü Paragrafta ele alınacak konuyu tanıtır; yazarın konuya nasıl bir yaklaşım getireceğini sezdirir.

ü Genelden özele (tümden gelim) yazılmış paragraflarda, paragrafın giriş cümlesi aynı zamanda paragrafın ana düşüncesidir.

ü Tanımlama, açıklama, soru cümlesi biçiminde kurulabilir.

Paragraf giriş cümlelerine örnek:

ü Herhangi bir halk şiiri antolojisini başından sonuna okumayı hiç denediniz mi?...

ü Şiir, ne söylediğinden çok, nasıl söylendiği ile çekiciliğe ulaşır...

ü Softalık, bir düşünce, bir bilgi kanseri diye anlatılabilir...

Gelişme Bölümü :

Gelişme Bölümünün Özellikleri :

ü Gelişme bölümü; konuyu açıklayan, ana düşüncenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan yardımcı düşünceleri içerir.

ü Konu, bu bölümde açılır. Bunun için de örneklerden benzerliklerden, karşıtlıklardan, tanık göstermelerden yararlanılır.

ü Ayrıntılar, gelişme cümlelerinde birbirini tamamlayarak, birbirine, bağlayıcı öğelerle bağlanarak sıralanır.

ü Gelişme bölümündeki cümlelerden her biri, dil ve düşünce yönünden kendisinden önceki ve sonraki cümleye bağlıdır.

ü Tüme varım yöntemiyle kurulan paragraflarda an düşünce, gelişme cümlelerinden biri olabilir.

Paragraf gelişme bölümlerine örnek 1:

Yazarken, kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım; kendi gidişimi aksatır diye.

(giriş cümlesi)

Gerçektende iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni.
Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına,
dükkana hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de
öyle... Hatta çalgıcı Antigenides'in bulduğu çare benim daha çok işime
gelirdi Antigenides bir şey çalacağı zaman, kendinden önce ve sonra
halka uzun süre kötü şarkılar dinletirmiş...

(gelişme bölümü)

Paragraf gelişme bölümlerine örnek 2:

Tiyatronun görevi yeni kelimeleri tanıtmak ve dile yerleştirmek değildir... (giriş bölümü)

Bu görev televizyon gibi yayın araçlarına düşer. Özellikle gerçekçi
oyunlarda yeni türetilen ve halkın henüz kullanmadığı kelimelerin
kullanılmasına karşıyım. Şinasi : Tiyatroda kişilerin, kişiliklerine
göre konuşması gerektiğini söylerken en doğru ilkeyi göstermişti.
Alışılmamış kelimeler sahnede kullanıldığında halkta tepki yaratıyor.
Bugün Türkçe'yi çok iyi kullanan yazarların yanı sıra, aşırı ve öz
Türkçe kelimelerle dolu eserlerle de karşılaşıyoruz. Tiyatro
eserlerinde bunu yapamazsınız. Tiyatroda rol alan her oyuncu,
kahramanın mensup olduğu toplum kesimine uygun biçimde konuşur...

(gelişme bölümü)

Sonuç Bölümü : Sonuç cümlesi, belli bir bakış açısı doğrultusunda
geliştirilen konunun açıklandığı, amaçlanan sonuca ulaştırıldığı,
konunun bir yargıya bağlandığı cümledir.

Sonuç Cümlesinin Özellikleri :

ü Dil ve düşünce yönünden kendinden önceki cümleye bağlıdır.

ü Kısa bir biçimde kurulan bu cümle toparlayıcı ve özet niteliğinde
olan bağlayıcı öğelerle (kısaca, özetle, denilebilir ki) başlayabilir.

ü Tüme varım yöntemiyle yazılmış paragraflarda, ana düşünce cümlesi niteliği taşır.

ü Öykü, roman, anı gibi türlerde anlatılan olayın bitiş durumunu içerir.

Sonuç bölümü için örnek :

Bir Kurban bayramı daha... 1930'lar çok çok gerilerde kaldı. O günlerin çocuğu da öldü gitti.

Sanılır ki, kişi bir kez ölür. Öyle değil oysa! Kişi, yaşam boyunca pek
çok kez ölür. Bakarım zaman zaman eski resimlere: İşte Phobus
Fotoğrafhanesi'nde çekilmiş resimler. Golf pantolonlu, ya da kısa
pantolonlu bir çocuk... Ne oldu ona? Öldü gitti. Daha sonra ilkokul,
ortaokul, lise sıralarındaki çocuklar, gençler... Hepsi yok oldular.
Yok olmak değil mi ölmek? Öyle ise boyuna ölüyoruz, biçimden biçime
giriyoruz, bambaşka bir insan oluyoruz zamanla. Altmışındaki kişiyle
sekiz, on, on beş yaşların kişisi nasıl olur da aynı insan olur,
olabilir? Zamanın bir oyunu bu bize.

Hep ölüyoruz, öle öle büyüyor, değişiyoruz, son ölüme doğru gidiyoruz.

Paragrafta Bağlayıcı Öğeler : Paragraf öncelikle, onu oluşturan
cümlelerin anlamsal bütünlüğüdür. Ancak anlamsal bütünlüğün
oluşabilmesi için anlatım bütünlüğünü de sağlamak gerekir. Bunun için
de cümlelerin hem anlam, hem de biçim olarak bağlanışlarına dikkat
etmek ve bu bağlantı öğelerini doğru olarak saptamak gereklidir.

Paragrafı oluşturan cümleler arasındaki bağlayıcı öğeleri doğru
saptayamazsak, ne okuduğumuz parçayı bütün olarak anlayabiliriz ne de
paragrafı oluşturan temel ve yardımcı düşüncelerin neler olduğunu tam
olarak algılayabiliriz.

Biçimsel Bağlantı Öğeleri : Paragrafı oluşturan cümlelerin anlamca
kaynaşmasını sağlamak için kullanılan sözcük, söz öbeği ve cümlelere,
biçimsel bağlayıcı öğe denir. "Ama, fakat, çünkü, lakin, gerçi, şayet,
zira, meğer, belki, üstelik, hatta, sanki, oysa, yoksa, şöyle ki,
nitekim, kısaca, bununla birlikte, gel gör ki" gibi sözcük ya da söz
öbekleri cümle başı bağlayıcı öğeleri olarak kullanılabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://meydan.forumm.biz/Meydan-Forum-h1.htm
By Emrex
Administratör
Administratör
By Emrex


Erkek
Mesaj Sayısı : 498
Yaş : 31
İş/Hobiler : Site
Lakap : Emre-X
Takımım : Pragrafta Anlam Fenerb10
Ruh Halim : Pragrafta Anlam Images12
--> : Pragrafta Anlam Girisyapfq6
--> : Pragrafta Anlam Kayitol
Kayıt tarihi : 15/06/08

Pragrafta Anlam Empty
MesajKonu: Geri: Pragrafta Anlam   Pragrafta Anlam Icon_minitimeC.tesi Ekim 25, 2008 1:52 pm

Örnek :

Yabancı dilde yazılmış romanları özgün biçimleriyle okumak istiyordum.
Ama yabancı dil bilmiyordum ve öğrenmek içinde gerekli olanaklardan
yoksundum. Bu nedenle romanları sözlüklere baka baka okumaya çalıştım.
Başlangıçta okuduklarımı anlamadım., bir çok yanlış yaptım ama
yılmadım. Sonunda yabancı dille yazılmış bir romanı sözlüksüz
okuyabilir duruma geldim.

Anlamsal Bağlantı Öğeleri : Kimi paragraflarda cümleler, biçimsel
bağlantı öğeleri kullanılmadan, anlamca birbirlerini bütünleyerek de
paragraf oluşturabilir. Bu tür paragraflarda cümleler arasındaki anlam
ilişkisi olabildiğince fazladır. Bu cümleler, aralarına herhangi bir
biçimsel bağlantı öğesi almadan da birbirlerinin anlamlarını
bütünleyici niteliktedir. Biçimsel bağlantı öğesi olmayan paragraflarda
anlam bütünlüğü daha belirgindir. Ana düşünce ile yardımcı düşünceler
iç içedir. Oysa biçimsel bağlayıcı öğelerle kurulmuş paragraflarda
cümleler arasındaki anlam ilişkisi daha zayıftır.

Örnek :

Karagöz oyunu Osmanlı Türk toplumunun, yüzyıllarca yaşamış sanat
dallarından biridir. Tanzimat'tan bu yana, özellikle Cumhuriyet
döneminde yerini, Batı'dan gelen sinema ve tiyatroya bırakmıştır. Bu
sanat dalı, bugün bize çok uzak ve yabancı gelen İslam uygarlığı
döneminde, halkın dilini, inançlarını, geleneklerini, zanaatlarını,
siyasal ve toplumsal olaylar karşısındaki düşünsel ve ruhsal durumunu
yansıtan zengin bir kaynaktır. Geçmişi tanımak ve öğrenmek isteyenler
bu kaynağı değişik açılardan değerlendirebilirler.

Paragrafta Konu : Bir yazıya temel olan duygu, düşünce, durum,yargı ya
da olaya konu denir. Bir paragrafa yöneltilen; "Bu paragrafta ne
anlatılmıştır?" sorusuna alınan yanıt, konuyu verir.

Örnek :

Deneme ve eleştiri, edebiyatın en az değerlendirilen, buna karşın en
gerekli alanlarındandır. Sanıldığı kadar kolay olamayan , engin bir
bilgi birikiminin yanı sıra; sentez yeteneği, sağduyu ve hatta sezgi
gerektiren alanlardır. Hele hele bir eleştiri yazarının cesaretli
olması gerekir. Çevresindekilerin ne diyeceklerinden korkmayacak, neye
inanıyorsa onu çekinmeden söyleyecek. Bu cesareti kendinde bulamayanlar
ise, ne kadar eleştiri yaptığını sanarsa sansın, başkalarına övgüler
dizmekten öteye gidemeyeceklerdir.

Örnek 2:

Türk kırsal kesimini ilk kez öyküye, romana sokmuş, masalcılığı
atmıştır. Nabizade Nazım, edebiyatımızda Gerçekçilik akımının öncüleri
arasındadır. Batı tekniğini ülkemize taşımış, ruhsal analizlere yer
vermiş, dildeki kargaşayı gidermek için çaba göstermiş önemli bir
yazarımızdır.

Paragrafın Ana Düşüncesi : Ana düşünce, bir yazının ya da yapıtın
oluşturulmasının temel nedeni, amacı ve yazıda ya da yapıtta öne
sürülen, savunulan görüştür. Bir konunun belli bir görüş açısından ele
alınmasıyla ortaya çıkan genel bir yargı cümlesidir. Paragrafın konusu
saptandıktan sonra; "Bu konudan hangi sonuç çıkarılır?" ya da "Bu
parçada hangi düşünce savunulmaktadır?" sorularına alınacak yanıt ana
düşünceyi verir.

Örnek :

Ben gönlümce yazabilmek için evime çekiliyorum. Kimsenin bana el
uzatamayacağı, benden söz edemeyeceği yabancı bir memlekette
oturuyorum. Öyle bir yer ki, tanıdığım hiç kimse okuduğu duanın
Latince'sini bilmez, hele Fransızca'sından hiç anlamaz. Başka yerde
yazsam daha iyi yazardım, ama yazdığım şey daha az benim olurdu. Oysaki
benim yazımda asıl aradığım tam anlamıyla kendimin olmasıdır.

Örnek 2:

Medyanın toplum üzerinde kurduğu egemenlik, günlük hayatı, bireysel
yaşantıyı her gün daha derinden etkiliyor. Özel yaşantılara, bireye
dönük alanlara dek uzanan medya, yabancılaşmanın ve uzaklaşmanın en
önemli nedenini oluşturmakta, kurduğu tek yönlü iletişim ağıyla
sağırlaştırıcılığını ve körleştiriciliğini yoğun ve etkin bir biçimde
sürdürürken, toplumun bireyleri arasındaki paylaşıcı iletişimi hızla
kesmektedir.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler : Her biri ana düşüncenin bir yönünü
oluşturan, onu ortaya çıkarıp destekleyen düşüncelere (yargılara)
yardımcı düşünce denir.

ÖSS 'de çok kullanılan sorular olan "Bu paragrafta aşağıdaki
yargılardan hangisine değinilmemiştir?" gibi sorular, paragraftaki
bütün yardımcı düşüncelerin dikkate alınmasıyla doğru olarak çözülür.

Örnek :

Gelecekte müziğin, her türlü romantik ağlaşmadan ve kendini
beğenmişlikten, dizginsiz duygulardan ve gösterişli propagandadan
kurtulacağını, dinleyicisinin ne çok heyecanlı ve sinirli ne de duyguca
tembel olacağını, etkisinin şaşırtıcı olmaktan çok, düzen getirici bir
nitelik taşıyacağını, düşüncelere bulanıklık değil, aydınlık
getireceğini umabiliriz.

Paragrafta Tema (Ana Duygu) : Tema, edebiyat türlerinden özellikle
şiirde; verilmek istenen, geliştirilen, seçilen ve işlenen konuya
yüklenen duygu ve anlamdır.

Örnek :

Akan suyu severim ben

Işıldayan karı severim

Bir yeşil yaprak, bir telli böcek

Güneşi görsem sevinç dolar içime

Paragrafta Başlık : Bir yazıya verilen ada başlık denir. Kitabın adı,
bölümün adı, konunun adı, paragrafın adı... birer başlıktır.

Başlık, bir yazının neyi anlattığını, ya da bu yazının yazılma
gerekçesini sezdirecek bir özellik gösterir. Kısaca konuyu tanıtan, ana
düşünceyi birkaç sözcükle yansıtan sözdür. Başka bir deyişle başlık;
konu - ana düşünce uyumunu yansıtan bir özellik gösterir.

"Bu paragrafa en uygun başlık hangisi olabilir? Şeklindeki sorularda, bu açıklamalar dikkate alınarak başlık saptanmalıdır.

Konularına Göre Paragraf Çeşitleri : Paragraflarda çok değişik konular
işlenebilir. Kimilerinde bir olay ya da duygu anlatılabilir. Her yazı
türü, konusuna uygun paragraflardan oluşur. Makalede yer alan
paragraflar düşünce ağırlıklıyken, anıda yer alan paragraflar, gerçek
bir yaşantıdan kaynaklandıkları için duygu ağırlıklı olurlar.
Paragraflar, içerdikleri konunun özelliğine göre değişik adlar alabilir.

Düşünce Paragrafı : Belli bir konu üzerinde belli bir bakış açısı olan,
bu bakış açısını ortaya koyan, bunu savunan ve tartışan bir paragraf
türüdür. Kısaca, bir düşüncenin başkalarına ulaştırılması amacıyla
oluşturulan paragraflara düşünce paragrafı denir. Daha çok makale,
fıkra, deneme gibi yazı türlerinde düşünce paragrafları kullanılır.
Düşünce paragrafları, genellikle açıklayıcı ve tartışmacı anlatım
biçimleriyle kurulur. Bu paragraflarda bir ana düşünce ve bu ana
düşünceyi destekleyen yardımcı düşünceler yer alır.

Örnek :

Kişisel gözlemlerin öne çıktığı yazıların getirdiğini, bilimsel
araştırmalar getiremez. Aydınlar için çok önemli olan bilimsek
araştırmalar, yazarlara yetmez; onlar için kişisel saptamalar çok daha
önemlidir. İnsanın insandan alabildiğini; deneylerin sayıların alması
olanaksızdır.

Olay Paragrafı : Olmuş ya da olabilecek türdeki olayları, kişi, yer ve
zaman göstererek anlatan cümlelerden oluşmuş paragraflardır. Bu
paragraflarda belli bir olay yer alır. Olay paragraflarına, roman,
öykü, masal gibi edebiyat türlerinde rastlanır. Bu paragraflarda temel
amaç okuru olay içine çekmek, olay içinde yaşatmaktır. Olay
paragrafları genellikle öyküleyici anlatım biçimi kullanılarak kurulur.

Örnek : İlk dinlediğim konserdi bu. Çalgıcıları yönetenin müzik
öğretmenimiz Suat Bey olduğunu görmeyeyim mi? Hem de smokin giymişti.
Penguen gibi bir görünüşü vardı. Elindeki şef değneği ile sahnedeki
çalgıcıları değil de, sanki dünyayı yönetiyormuş gibiydi. Nasıl oluyor
da böyle bir adam, bizim gibi bacaksızlara müzik dersi vermeye geliyor.
Biz de onunla alay etmeye kalkıyorduk.

Duygu Paragrafı : Olayı anlatan kişinin iç dünyasının, duygularının öne
çıktığı bir paragraf çeşididir. Yazar duygularını, kimi zaman
öyküleyici, kimi zaman da betimleyici anlatım biçimlerini kullanarak
okura ulaştırır. Bu tip paragraflarda kişinin iç dünyasına yönelik
özellikler, tutkular, davranışlar, ağırlık kazanır.

Örnek :

Daha elli yaşına gelmemiştim; zengindim, ünlüydüm; sağlığım yerindeydi,
aklı başında çocuklarım vardı. Birdenbire hayatım duruverdi. Soluk
alabiliyor, yiyip içiyor, uyuyordum. Ama yaşamak değildi bu. Hiçbir şey
istemiyordum artık. İstenecek bir şey olmadığını biliyordum. Hayat,
birinin yaptığı saçma bir şaka gibi geliyordu bana. Kırk yıl boyunca
çalış didin, ilerle; sonra da ortada hiçbir şey olmadığını gör.

Betimleme Paragrafı : Bir olayı, bir varlığı, durumu, çevreyi ya da bir
kavramı göz önünde canlandıracak biçimde anlatan paragraflara betimleme
paragrafı denir. Gözlemlenen her varlığın, tasarlanan her kavramın duyu
organlarımız ve duygularımız üzerinde bıraktığı iz betimlenebilir. Bu
tür paragraflar çoğunlukla roman, öykü, gezi ve anı gibi yazı
türlerinde kullanılır.

Örnek :

Akçakavakların, dişbudakların arasından geçerek yeşil çam ormanına
giriyorum. Yoğun bir reçine kokusu duyuyorum. Çevrem yeşilin değişik
tonlarıyla donanmış. Az ileride kalın gövdeli, yaşlı bir çam ağacı
görüyorum. Altına oturuyorum. Kekik kokuları geliyor burnuma.

Anlatımın Temel Nitelikleri :

Özlülük : Duygunun, düşüncenin ya da gerçeğin en kısa yoldan anlatımına
özlülük denir. Kısaca özlülük az sözle geniş bir düşünceyi ifade
etmektir. Gereksiz sözcüklerden arınmış, gereksiz ayrıntılara inilmemiş
olan paragraflarda özlülük vardır. Söz gelimi; özdeyiş ve atasözleri
özlü anlatımın en güzel örneklerini oluştururlar.

Örnek :

Adam başı ile doğruldu. Daha bir saat olmuştu. Bitmek bilmeyen saatler
geçecekti. Nasıl geçecekti? Başını cama dayadı. Küçük bir insan
istiyordu. Ona yalnızlığını unutturacak bir çocuk. Herkese uygun
görülen şans neden ona gülmemişti. Hangi suçun cezasını çekiyordu? Çay
bardağını verirken yenisini istedi. Daha kimbilir kaç çay, kaç sigara
içecekti?...

Yalınlık : Duygunun, düşüncenin ya da gerçeğin sade, süssüz ve
gösterişe kaçmadan iletilmesine yalınlık denir. Roman, öykü gibi
sanatsal yazılardan çok, bilimsel öğretici yazılar yalınlığa dayanır.
Çünkü bunlarda temel amaç, bir düşünceyi öne sürüp savunmak, bir görüş
öne sürmek ya da okura herhangi bir konu üzerinde bilgi vermektir.

Örnek :

Okuma, çok yönlü iletişimsel bir etkinlik, alışkanlığa dayanan bir
yetidir. Bu yetinin kazanılması, geliştirilmesi, alışkanlığa dayanan
bir davranış biçimine dönüştürülmesi güç bir iştir. Güç olduğu kadar
sürekli bir iştir de. Yaşamın belli bir aşamasında başlayıp, belli bir
aşamasında biten bir iş değildir. Geothe'nin yaşamının son yıllarında,
1830'larda söylediği bir sözü anımsayalım: "Okumayı öğrenmek sanatların
en gücüdür. Hayatımın seksen yılını bu işe, doğru dürüst okumayı
öğrenme işine verdim, yine de kendimden memnun olduğumu söyleyemem."

Akıcılık : Duygunun, düşüncenin ya da gerçeğin anlatımında dildeki
pürüzlerin, okumayı ve anlamayı güçleştiren unsurların ortadan
kaldırılmasına ve cümlelerin söyleniş ve okunuşundaki kolaylık ve
rahatlığına akıcılık denir.

Cümlede seçilen sözcüklerin ses özellikleri ve cümlenin kuruluşundaki
özen akıcılığı sağlar. Ayrıca, anlatılan düşünce ve duyguların kolayca
sezilebilir türden oluşu, akıcılığa yardımcı olur. Akıcı olmayan
paragraflarda anlatılmak istenen düşünce ve duygu belirsizleşir, tam
olarak anlaşılamaz.

Örnek :

Her zaman şık ve temiz giyinen, nazik, insanları olduğu gibi kabul etme
olgunluğuna sahip bir yazardır. Beyoğlu civarındaki evi, küçük bir müze
görünümündedir, birçok sanatçının uğrak yeridir. Sanat dünyasına adım
atmaya çabalayan gençlere kapısını ve yüreğini açmaktan kaçınmamış,
alçakgönüllü bir beyefendidir. Bu nitelikleri, tükenmekte olan bir
neslin başlıca özelliklerini kişiliğinde bir araya getirmiştir.

Doğallık : Duygunun veya düşüncenin hiçbir yapmacığa kaçmadan içten,
sıcak, olduğu gibi anlatılmasına doğallık denir. Doğallıkta sanatsal
bir kaygı güdülmez. Kendi kendine oluyormuş gibi sıcak ve içten bir
anlatım vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://meydan.forumm.biz/Meydan-Forum-h1.htm
By Emrex
Administratör
Administratör
By Emrex


Erkek
Mesaj Sayısı : 498
Yaş : 31
İş/Hobiler : Site
Lakap : Emre-X
Takımım : Pragrafta Anlam Fenerb10
Ruh Halim : Pragrafta Anlam Images12
--> : Pragrafta Anlam Girisyapfq6
--> : Pragrafta Anlam Kayitol
Kayıt tarihi : 15/06/08

Pragrafta Anlam Empty
MesajKonu: Geri: Pragrafta Anlam   Pragrafta Anlam Icon_minitimeC.tesi Ekim 25, 2008 1:53 pm

Örnek :

Bugün, sen belki hatırlamazsın ama, senin ölümünden bu yana tam iki yıl
geçti. Bu süre içinde ben daha iyi ve akıllı olamadım; bu fırsatı da
kullanamadım. Oysa yıllar önce, bazı zamanlar sen olmasaydın birçok şey
yapabileceğimi düşünürdüm. Şimdi artık suçun kendimde olduğunu görmek
zorundayım.

Evet babacığım, belki hatırlamazsın; ama bugün sen öleli tam iki yıl
oluyor. Kimseye asıl amacımı belli etmeden seni yaşatmaya çalışıyorum.

Özgünlük : Duygunun, düşüncenin, kavramın ya da gerçeğin anlatımının,
anlatıcıya özgü özellikler taşımasıdır. Özgün yapıtlarda başkalarını
taklit etme ve onlardan etkilenme yoktur. Sanatçı bütünüyle kendi
yetenekleri, zevkleri ve beğenileri doğrultusunda, başkalarının
yapıtlarından farklı ürünler ortaya koyar.

Bir sanatçıyı anlatımındaki biçim, konuya yaklaşım şekli, kullandığı dil ve kurduğu cümleler özgün yapar.

İnandırıcılık : Anlatılanları olmuş ya da olabilir olduğuna okuyucuyu
inandırabilen anlatım özelliğine inandırıcılık denir. Bir anlatımın
inandırıcı olabilmesi için akla aykırı olmaması, kişisellik ve
duygusallıktan sıyrılıp nesnel yargıları içermesi gerekir. Makale gibi
öğretici yanı ağır basan türlerde bu anlatım özelliği ön planda tutulur.

Örnek :

İslamiyet'in kabulünden önce Türklerin, başka hiçbir toplumun etkisinde
kalmamış bir dilleri ve edebiyatları vardı. Her ilkel edebiyatta da
şiirle büyü birlikte yürümekte ve dinsel törenler önemli bir yer
tutmaktaydı. Bunun yanı sıra ozan, baksı, şaman gibi adlarla anılan
şairlerde olağanüstü güçler bulunduğuna inanılırdı. Çoğu ortak ve sözlü
ürünlerden oluşan bu edebiyatın en önemli bölümünü destanlar
oluşturmaktaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://meydan.forumm.biz/Meydan-Forum-h1.htm
 
Pragrafta Anlam
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kol10 FoRuM :: Ödevler,Tezler,Konu Anlatımları :: Edebiyat-Türkçe-
Buraya geçin: