Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kim Normal Kim Anormal

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
By Emrex
Administratör
Administratör
By Emrex


Erkek
Mesaj Sayısı : 498
Yaş : 31
İş/Hobiler : Site
Lakap : Emre-X
Takımım : Kim Normal Kim Anormal Fenerb10
Ruh Halim : Kim Normal Kim Anormal Images12
--> : Kim Normal Kim Anormal Girisyapfq6
--> : Kim Normal Kim Anormal Kayitol
Kayıt tarihi : 15/06/08

Kim Normal Kim Anormal Empty
MesajKonu: Kim Normal Kim Anormal   Kim Normal Kim Anormal Icon_minitimeÇarş. Şub. 25, 2009 8:58 pm

Psikolojik rahatsızlıklar, çeşitli nedenlerle kişinin düşüncesinde, ruh halinde yada davranışlarında sorun olması halidir.
Kim Normal Kim Anormal SpacerRuh
sağlığı ile Ruh hastalığı arasındaki fark nedir? Bazen cevap açıktır,
bazen ise değil. Örneğin kafalarının içinde sesler duyan kişiler
Şizofren olabilir. Yüce fikirleri olan kişilerde - Hiç bir tecrübesi
yada eğitimi olmadan Türkiye’yi yönetebileceğine inanmak gibi - Bipolar
rahatsızlık olabilir. Fakat çoğu zaman cevap bu kadar açık değildir.
Topluluk içinde konuşamıyorsanız, bu durum bir hastalığınız olduğunu mu
gösterir, yoksa sadece aşırı heyecanı mı? Üzgün ve umutsuz
hissediyorsanız, bu sadece kısa süreli bir bunalıma mı işarettir yoksa
ilaç almanızı gerektirebilecek bir depresyona mı?

Zaten Normal nedir ki?

Normalliği tanımlarken kültürün ve bilimin rolü

Neyin normal neyin anormal olduğunu tesbit etmek zordur. Bilim
insanları, araştırmacılar ve ruh sağlığı uzmanları (Psikologlar,
Psikiyatristler, Terapistler, Rehber Danışmanlar vb) bu konu ile
yüzlerce yıldır uğraşıyor olmalarına rağmen hala normal ve anormal
arasındaki çizgi belirsizdir.

Neyin normal olduğu genelde kimin tanımladığına bağlıdır. Normallik
belirsizdir ve genelde belli bir kültürün yada topluluğun değer
yargılarına göre değişir. Ve hatta aynı kültürde bile normallik zaman
içinde değişebilir, özellikle değişen sosyal değerler ve beklentilerden
etkileniyor ise. Örneğin 50 yıl önce boşanmak kavramına büyük bir tepki
ile bakılırken, bu gün boşanmak daha normal bir kavram haline
gelmiştir.

Psikolojide normal olanı anormal olandan ayırt etmekteki en büyük
güçlük ise test edilememesinden kaynaklanır. Obsesif-kompulsif için her
hangi bir MRI yada kan testi yoktur, Depresyon için her hangi bir
ultrason yada Bipolar rahatsızlık için röntgen bulunmamaktadır. Bu
tabiki psikolojik hastalıkların biyolojik nedenleri olmadığı anlamına
gelmez, çünkü beyindeki kimyasal maddelerde oluşan değişimler ile
bağlantılıdırlar ve bilim insanları bu değişimleri harita üzerine
koymaya başlamışlardır. Fakat psikolojik hastalıkları teşhis edebilecek
testler hala mevcut değildir.

Peki Psikolojik Rahatsızlık nasıl tanımlanır?

Psikologlar ve psikiyatristler, testler yerine, belirtilere,
semptomlara ve ortaya çıkan işlevsel bozukluklara bakarak teşhis
koyarlar.

İşlevsel bozukluklar, banyo yapmak yada işe gitmek gibi belli rutin işleri yada temel günlük görevleri yerine getirememektir.

Belirtiler, her objektif gözlemcinin farkedebileceği işaretlerdir, örneğin aşırı sinirlilik yada hızlı nefes alıp verme gib.

Semptomlar, mutsuzluk yada ümitsizlik gibi hasta tarafından algılanan yada hissedilen duygulardır.

Belirtiler, semptomlar ve işlevsel bozukluklar. Tanı ve İstatistik
Rehberinde (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders -
DSM) detaylı olarak tanımlanmıştır. Buna göre 300’den fazla değişik
Psikolojik hastalık sınıflandırılmıştır. Amerikan Psikiyatri Kurumu
tarafından çıkarılan DSM rehberi, Psikologlar ve Psikiyatristler
tarafından, anoreksiyadan tutunda röntgenciliğe kadar her tür hastalığı
teşhis etmekte kullanılır. Tanı rehberinin ilk basımı 1952 yılında
yapılmış ve bu güne kadar sürekli olarak güncellenerek yayınlanmaya
devam etmiştir.

Neden normal ve anormal arasında bir ayırım yapmak ve damgalanmaya yol
açabilecek isimler getirmek gereklidir? Neden özel bir teşhis gerekir?
Bunun bir sebebi, Amerika’da sağlık sigortası endüstrisinin DSM
kitabında açıklanan teşhislere bakarak, sigorta kapsamını ve ödenecek
miktarları tespit etmesidir. Diğer bir neden ise, doğru tedaviyi
önerebilmek için neyin tedavi edilmesi gerektiğini (ve bu hastalığın
tedavi edilip edilemeyeceğini) bilme gerekliliğidir.

Belirtiler, semptomlar ve işlevsel bozukluklar nasıl belirlenir?

Psikologlar ve Psikiyatristler sahip olduğunuz belirtilerin,
semptomların yada işlevsel bozuklukların normal mi yoksa anormal mi
olduğunu nasıl belirlerler? Uzmanlar çoğunlukla aşağıdaki yaklaşımları
kullanırlar:

  1. Kendi algıladıklarınız. Düşüncelerinizi,
    davranışlarınızı ve işlevselliğinizi nasıl algıladığınız, sizin için
    neyin normal olduğunu belirlemek için kullanılır. Bazı konularla başa
    çıkamadığınızın farkında olabilirsiniz. Yada daha önce yapmaktan zevk
    aldığınız günlük aktiviteleri artık yapamadığınızı yada yapmaktan zevk
    almadığınızı düşünebilirsiniz. Eğer depresyonunuz varsa, günlerce
    bulaşıkları yıkamayabilir, banyo yapmayı bırakabilir, sosyalleşmekten
    kaçınabilir, hobilerinize olan ilginizi yitirebilir yada ailenize
    normalden çok daha fazla bağırmaya başlamış olabilirsiniz. Kendinizi
    üzgün, ümitsiz, cesareti kırılmış ve vazgeçmiş hissedebilirsiniz. Bu
    davranışların normalden farklı olduğunu farkedebilir, bir şeylerin
    yanış olduğunu düşünebilirsiniz.
  2. Başkalarının algıladıkları.
    Kendi algılarınız objektif olmayabilir ve davranışlarınız,
    düşünceleriniz yada işlevselliğiniz konusunda yeterince doğru bilgi
    vermeyebilir. Oysa tarafsız gözlemciler bunu sağlayabilir. Size göre
    yaşamınız gayet normal gelebilir. Fakat çevrenizdeki kişilere garip ve
    anormal gelebilir. Bu genelde Şizofren durumlarında geçerlidir. Eğer
    şizofrenseniz, sesler duyuyor olabilirsiniz ve başka bir insan ile
    iletişim kurduğunuzu düşünerek bu seslerle konuşmaya devam
    edebilirsiniz. Bu durumu gözlemleyen dışardan birisi için davranışınız
    anormal gelecektir.
  3. Kültürel ve etnik normlar. Çoğu
    kez, neyin normal neyin anormal olduğu içinde bulunduğumuz kültür
    tarafından belirlenir. Fakat bu sizin kültürünüzde normal kabul edilen
    bir davranış başka bir kültürde anormal olarak karşılanabilir demektir.
    Sadece kendi duyduğunuz seslerle konuşmak Batı dünyasında Şizofreni
    belirtisi olabilir, fakat diğer kültürlerde bu tür halüsinasyonlar
    dinsel deneyimin bir parçası sayılabilir. Ve bazı davranışlar ailenizde
    normal karşılanabilir ama dışarda düzeltilmesi gereken anormal
    davranışlar olarak düşünülebilir. Örneğin, dikkat eksikliği ve
    hiperaktivite aşırı kontrollü bir okul ortamında kabul edilmezken, daha
    az kontrollü ev ortamında normal sayılabilir.
  4. Süre ve semptomların şiddeti de dikkate alınır.
Bir
insanın Psikolojik rahtsızlığını belirlemekte, genelde bu dört alan göz
önüne alınır. Psikolog yada Psikiyatrist size nasıl hissettiğinizi
sorabilir, başkalarının davranışlarınızda yada ruh halinizde bir
farklılık görüp görmediklerini sorabilir ve aile yapınızı sorabilir.
Ayrıca psikolojik testlere cevap vermenizi steyebilir.

Göz önüne alınan diğer etkenler:

  1. Semptomlarınız ne kadar süredir devam ediyor
  2. Semptomlarınızın ne kadar şiddetli olduğu
  3. Semptomların sizin için ne kadar rahatsız edici olduğu
  4. Semptomlarınızın normal yaşantınızı ne kadar etkilediği
Değer
verdiğiniz bir ilişkiden sonra kendinizi üzgün hissetmeniz normaldir.
Fakat aşırı üzgün haliniz haftalarca devam ediyorsa ve işe gitmek, ev
işlerini yapmak yada arkadaşlarınızı ziyaret etmek gibi günlük
aktivitelerinize olan ilginizi kaybetmiş iseniz Depresyonda
olabilirsiniz. Aynı şekilde, önemli bir müşteriye prezentasyon sunmadan
önce heyecanlanıyorsanız ama genede hızlı nefes alış verişlerinizi
kontrol altına alıp devam edebiliyorsanız sizinkisi sosyal fobi (sosyal
kaygı rahatsızlığı) değil, sadece sahne korkusu olabilir.

Ve trafikte birisinin önünü kesmişseniz, yada dükkandaki satıcıya
bağırmışsanız, sadece kötü bir gün geçiriyor yada genel olarak huysuz
biri olabilirsiniz. Fakat sürekli olarak saldırgan, şiddete eğilimli,
manipülatif (başkalarını kendi çıkarı için sömüren), başkalarını
kullanan, sorumsuz yada kanunlara karşı gelen biri iseniz antisosyal
kişilik bozukluğunuz (sosyopat) olabilir.

Psikolojik Sağlık gelişen ve değişen bir kavramdır

Bütün bu kriterlere rağmen, sağlıklı yada normal psikolojinin ne
olduğunu net olarak tanımlamak oldukça zordur. DSM bu zorluğun
farkındadır ve Psikolojik rahatsızlıkları strese, işlevsellikte soruna
yol açan yada sağlığı aşırı derecede bozan (ölüm, keder yada sakatlığa
sebep olan) psikolojik sendromlar, ve davranışlar ile sınırlı
tutmaktadır. Ayrıca bu sendromlar kültürel olarak normal kabul edilmiş
ve bir olaya bağlı olarak beklenen tepkiler olmamalıdır. Örneğin
sevilen birinin kaybı sonucu yas tutmak gibi.

Psikolojik rahatsızlıklar, aşırı stres, acı çekmek yada işlevsellikte
bozukluklar ile bağlantılı olarak kişinin düşüncesinde, ruh halinde
yada davranışlarında değişiklikler olması halidir.

Fakat normallik kavramının sürekli olarak değiştiğini hatırlamak
gerekir, tıpkı fiziksel hastalıkların teşhisinde olduğu gibi. Örneğin,
yıllarca kan basıncının 120/80 olması normal sayıldı. Fakat 2003
Mayısında bu durum birden değişti. Şimdi bu kan basıncı ile
prehipertansiyon teşhisi koyulabilmektedir.

Tıpkı kan basıncında olduğu gibi, yeni tıbbi bilgiler Psikolojik
rahatsızlıklar konusunda da değişikliklere yol açmaktadır (yeniler
eklenirken, geçersiz olanlar çıkarılmakta yada belirtiler ve semptomlar
yeniden düzenlenmektedir.) Örneğin bu gün bazı uzmanlar regl öncesi
sancıların ve semptomların Psikolojik rahatsızlık olarak tanınması
gerektiğini öne sürmektedirler (Regl öncesi disforik rahatsızlık)

Bu gözden geçirmeler ve yenilenmeler aynı zamanda sosyal ve kültürel
yaklaşımıda yansıtabilir. Örneğin eşcinsellik önceleri Psikolojik bir
rahatsızlık olarak görülmekteydi, fakat 1973 yılında DSM kitabından
çıkarıldı.

Tedavi etmek yada etmemek: Terapi her zaman gerekli değildir

Gerçekten teşhis edilebilecek bir Psikolojik rahatsızlığınız olsa bile,
günlük yaşamınızda tedavi gerektirecek kadar önemli bir problem
yaratmıyor olabilir.

Örneğin örümcekleri düşünün. Bu hayvanlara karşı aşırı bir korkunuz
olabilir, fakat hiç bir zaman örümcekler ile karşılaşmamış
olabilirsiniz, yada örümcek gördüğünüzde birisini çağırıp yardım
istiyor olabilirsiniz. Dolayısıyla bu fobinin yaşamınıza çok az etkisi
olabilir ve normal yaşamınızda hiç bir aksaklık yaratmayabilir. Bu tür
bir durumda terapiye gerek var mıdır? Hayır. Kişinin durumuna bir
teşhis koyulabilir ama terapi gerektirmez. Sonuç olarak Psikolojik
tedavi sadece kişinin günlük hayatını sürdürmesine engel olan
durumlarda düşünülür.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://meydan.forumm.biz/Meydan-Forum-h1.htm
 
Kim Normal Kim Anormal
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kol10 FoRuM :: Sağlıklı Yaşam :: Ruh ve Sinir Hastalıkları-
Buraya geçin: