Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Sitemize Hoşgeldiniz!!!
Lütfen Üye Olunuz!!!
by Ayaz ve EmrE-X
Kol10 FoRuM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ses hastalıkları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
By Emrex
Administratör
Administratör
By Emrex


Erkek
Mesaj Sayısı : 498
Yaş : 31
İş/Hobiler : Site
Lakap : Emre-X
Takımım : Ses hastalıkları Fenerb10
Ruh Halim : Ses hastalıkları Images12
--> : Ses hastalıkları Girisyapfq6
--> : Ses hastalıkları Kayitol
Kayıt tarihi : 15/06/08

Ses hastalıkları Empty
MesajKonu: Ses hastalıkları   Ses hastalıkları Icon_minitimePaz Mart 01, 2009 5:38 pm

Akut Viral Larenjit:
Genelikle burun, paranazal sinüsler ve farenksteki akut bir infeksiyona
sekonder olarak ortaya çıkar. Damlacık yolu ile bulaşır ve en sık adeno
virüs ile influenza virüs sebeptir. İklim değişiklikleri, vücut
direncinin düşmesi, fiziksel veya psikolojik stres olayı başlatabilir.
Temel şikayetler ses kısıklığı ve gırtlakta ağrı ve rahatsızlıktır. Bu
şikayetlere çoğu zaman öksürük de eşlik etmektedir. Ses tamamen
kaybolmaz, ancak kaba bir ses vardır. Muayenede ses tellerinin beyaz
görünümünü kaybettiği ve şiştiği gözlenir. Tedavide ses istirahati,
buhar inhalasyonu, soğuk, sigara ve alkolün yasaklanması gibi
destekleyici bir tedavi uygulanır. Koyu ya da pürülan bir mukusun
bulunuşu daha agresif bir tedaviyi gerektiren bakteriyel bir
infeksiyonu gösterir. Bu durumda tedaviye antbiyotikle birlikte
mukolitik ajanlar ilave edilmelidir. Bu tedavi ile akut larenjitler
birkaç gün içerisinde düzelir.

Kronik Larenjit:
Asıl sebebi bulmak genellikle zordur. Sigara, pürülan sinüzit ve diğer
solunum yolu infeksiyonları, endüstriyel gaz ve dumanlar,
larengofarengeal reflü, sesin kötü kullanımı ve ağız solunumu
irritasyon nedeni olabilir. Alkol de ses tellerinde ödem ve kanamanın
daha kolay oluşmasına yol açar. Hastalar ses kısıklığı ve hafif
öksürükten şikayetçidir. Bu şikayetler sinsi başlayabileceği gibi bazen
de bir üst solunum yolu infeksiyonu sonucu sürekli hale gelebilir.
Muayenede ses telleri beyaz renklerini kaybetmiş, pembe ve kırmızı bir
renk aldığı görülür. Gırtlak mukozası pürüzsüz ve düzenli ise biyopsi
yapılmamalı, hasta yakın takip edilmelidir. Bu durumda ses istirahati,
sigara ve alkol yasağı ve uygun medikal tedavi ile tamamen iyileşme
sağlanabilir. Ancak ses telleri üzerinde lökoplaki veya keratoza ait
beyaz lekeler bulunuyorsa mutlaka biyopsi uygulanmalıdır. Biyopsi
sonucuna göre de tedavi protokolü düzenlenmelidir.

Vokal Nodül
Vokal nodüller, ses telinin mukozal lezyonlar içerisinde erişkin ve
çocuklarda görülen en sık ses kısıklığı nedenidir. Genç kadınlarda ve
erkek çocuklarda daha sık rastlanır. Sesini profesyönel olarak kullanan
kişilerde (sanatçı, öğretmen, santral operatörü) diğer meslek
gruplarına oranla daha sık görülür. Fonasyon (ses çıkarma işlemi)
sırasında vokal kıvrımların 2/3 ön kısmını içeren membranöz kıvrım
titreşime katılırken, aritenoidin vokal proçesinin oluşturduğu ve rijit
oaln vokal kıvrımın 1/3 arka kısmı glottik açıklığın kapanmasını
sağlar. Titreşim sırasında videostroboskopi ile vokal kıvrımın mukozal
diinamiği incelendiğinde, her bir siklustakıvrımın mukozal yüzeylerini
karşılıklı olarak birbirleriyle çarpıştığı gözlenir. Tireşim çok güçlü
veya çok uzun sürdüğü zaman, vokal kıvrımın membranöz veya titreşen
kısmının orta bölümünde ödem ile birlikte lokalize vasküler konjesyon
gelişir. Vokal kıvrımı etileyen bu faktörlerin tipine ve şiddetine
bağlı olarak subepitelyal alanda gelişen bu ödem, zamanında alınan
önlem ve tedavilerle gerileyebilir. Ödemi olşuturan sebeplerin
devamlılığı halinde ise mevcut ödem bölgesinde hiyalinizasyonve
organizasyon meydana gelir. Bu kronik ödem bazen nodüle dönüşmeksizin
vokal kıvrımın yaygın ödemi olarak devam edebilir veya vokal polip
haline dönüşebilir. Erken veya yumuşak nodül deyimi esas olarak sıvı
birikim safhasıdır ve tıbbi tedavi ve ses terapisinin çok etkili olduğu
safhadır. Tedaviye düzenli bir şekilde devam etmeyen kişilerde ödemin
organizasyonu sürecinde depozitler birikir ve genellikle aşırı
fonasyonun kesilmesiyle bile düzelmeyecek matür veya fibrotik nodül
meydana gelir. Fibrotik nodülün sınırları daha belirgindir ve şekli de
yuvarlaktır. Renk olarak hemorajik görünüm kaybolmuş ve soluk
renktedir.

Vokal nodülü olan çocuklar genellikle aktif ve yüksek sesle konuşurlar.
Profesyönel olarak sesini kullananlarda fibrotik nodül veya akut ödem
geliştiğinde, bu kişiler özellikle yüksek notalarda genişliğin
azalması, nefes almada artış, sesteki esnekliğin kaybolması ve
kabalaşmadan şikayet ederler. Uzun süreli ses kullanımda ise boynun ön
kısmında yorgunluk ve ağrı hissi de yakınmalarına eklenir. Vokal nodül
varlığında ses genellikle kısık, kaba, çatallı veya hafifçe eforlu bir
tarzdadır. Yapılan endoskopik muayenede vokal kıvrımların 1/3 ön
kısmında her iki tarafta görülen kabarıklıkla teşhis edilirler. Ses
kullanımındaki bozukluğun şiddetine ve süresine bağlı olarak nodüllerin
boyu, şekli, rengi veya simetrik olup olmaması değişkenlik gösterir.

Medikal tedavi tüm vücudun hidrasyonunu sağlayarak larengela mukozal
yüzeylerde kayganlığın oluşturulması esasına dayanır. Özellikle sesin
zorlanması ile oluşan nodüllerde ses terapisi tedavinin can alıcı
seçeneğidir. Nodül başlangıcında çoğu zaman ses terapisi tek başına
nodülün tamamen gerilemesi veya nodülün varlığına rağmen şikayetlerin
azalması ile sonuçlanabilir. Cerrahi endikasyon konulması ile belli bir
zaman süresince uygulanan medikal ve ses terapisine rağmen iyileşmeyen
hastalarda düşünülür. Cerrahi planlanan hastalarda mümkünse ses
terapisine cerrahi öncesinde başlanmalı ve sonrasında da devam
ettirilmelidir. Cerrahi mikrolarengoskopik yöntemle ve soğuk cerrahi
ile yapılmalıdır. Mümkün olduğunca nodül cerrahisinde lazerden termal
etkisi nedeni ile kaçınılmalıdır.

Vokal Polip
Bu tip lezyonlar özellikle sesini zaman zaman ani bir şekilde
yükselterek veya bağırarak konuşan ve gürültülü ortamlarda çalışanlarda
gözlenir. Patolojinin vokal kıvrımın içerisindeki kapiller damarların
yırtılması ile başladığı düşünülmektedir. Kanındamar dışına çıkmasını
takiben ödem gelişir. Eğer vokal kıvrım bu esnada yeterli derecede
korunarak istirahat ettirilmez ise bu oluşan hemorajik polip organize
olmaya başlar. Vokal polipler fuziform, pediküllü ve yaygın olmak üzere
3 klinik tipe ayrılır. Anamnezde (hikayede) aşırı bir vokal eforu
takiben hemen gelişen ve devam eden ses kısıklığı, polipli hastalar
için klasiktir. Larengoskopide vokal kıvrımın tıpkı nodüllerde olduğu
gibi 1/3 ön kısmında saptanır. Nodüllere nazaran daha büyüktürler,
ancak simetrik değillerdir. Erken safhalarda siyahımsı ve hemorajik bir
görünüm mevcuttur. Fonasyon sırasında vokal kıvrımların birbirine
yaklaşması ile polip yukarı doğru vokal kıvrımın üst yüzeyine hareket
eder. Özellikle saplı uzun polipler solunum sırasında vokal kıvrımların
altına ve üstüne hareket ederler.

Tedavide mikrolarengoskopik yöntemle soğuk cerrahi veya bazen damarsal yapıdan dolayı) lazer kullanılır.

Reinke Ödemi (Polipoid Dejenerasyon):
Reinke ödemi, vokal kıvrımın lamina propriasında (epitelin hemen
altındaki yüzeyel tabakada) yaygın bir şeklide sıvı toplanmasıdır.
Genellikle vokal kıvrımlar iki taraflı olarak tutulur. Sesini kötü
kullananlarda ve kronik sigara alışkanlığı olanlarda sık gözlenir.
Vokal kıvrımların sürekli irrite olduğu öksürük ve kronik boğaz
temizleme alışkanlığı olan reflü hastalarında da sık görülür.
Potansiyel boşlukta gelişen bu ödemin hipotiroidiye bağlı bir miksödem
olabileceği de düşünülerek gerekli hormonal testler yapılmalıdır.

Sesin kronik zorlanması sonucunda ödem gelişir. Bu patolojik
değişikliklere bağlı olarak vokal kıvrımda kalıcı yaygın polipoid
dejenerasyon oluşur ve subepitelyal ödem sesin kullanımına bağlı olarak
artıp azalabilir. Larengoskopide vokal kıvrımlar simetrik, donuk
renkli, vokal kıvrımların kenarına tutunmuş su torbası gibi bir görünüm
mevcuttur. Bazen bu ödem hava yolunu tıkayacak kadar yaygın olabilir.
Vokal kıvrımların hacim ve ağırlıkları arttığından, frekans (saniyedeki
titreşim sayısı) azalır ve ses kalınlaşır. Hastaların sesi kaba,
çatallanmış ve kalındır. Sesin kalınlaşması özellikle bayan hastalar
için günlük hayatta sıkıntı yaratmaktadır.

Erken ya da organize olmamış ödemlerde veya yumuşak polipoid
oluşumlarda hastalar, medikal tedavi, ses terapisi ve irritan
maddelerin kısıtlanması ile tedavi edilebilir. Bu tedaviye rağmen
şikayetlerin devamlılığında cerrahi yapılmalıdır. Cerrahide soğuk
cerrahinin yanısıra lazer de kesi yapılırken kullanılabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://meydan.forumm.biz/Meydan-Forum-h1.htm
 
Ses hastalıkları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kol10 FoRuM :: Sağlıklı Yaşam :: Kulak,Burun,Boğaz-
Buraya geçin: